GALATAPORT İSTANBUL İLE İLGİLİ DUYGULARIM

SİZ GALATAPORT’u BEĞENDİNİZ Mİ?

Galataport İstanbul ile ilgili duygularım karmakarışık. Sevemediğim ve bayıldığım alanlarını yazdım. Peki siz Galataport’a gittiniz mi?

Evet ise sevdiniz mi? Hadi buyurun tartışalım.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CİHANGİR SOSYAL TESİSİ

Pazar günü dostlarımızla Cihangir ’de İBB’nin sosyal tesislerinde kahvaltı yaptık. Osmanlı Konağı havasındaki bu tesisin kapalı alanında camın hemen önündeki masaları, pencerelerinin ardından gözüken boğaz manzarasını, alt katındaki camekanlı bahçesinin önündeki yeşil çimlerin fonundaki Nusretiye Camii’ni seyretmeye bayıldım. Aslında niyetimiz Galataport’a gitmekti. Hadi arabaya yer bulmuşken burada oturalım sonra yokuş aşağı sallanıp yürüyerek gideriz dedik. Otoparkta yer bulup bulamayacağımızdan emin olamadık. “Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin bir ayağının burada olması ve pazar kalabalığı olabilir diye bu yolu seçtik.

İLK BAKIŞTA GALATAPORT İSTANBUL

Neyse lafı uzatmayayım. Tepeden bakınca ufak çaplı bir şok yaşadım. Galataport, İstanbul Modern Müzesi ve Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin ortasında İstanbul’un müze meydanı olacaktı. Uzaktan bildiğiniz AVM olmuştu. Üstelik Nusretiye Camii ve Tophane Saat Kulesi’nin hemen önünde Boğaz kenarına sıkışmış çok katlı bir bina yığını.. Tarihi doku korunmadan yapılandırılmıştı. Bu karmaşık duygularla ama kahvaltıda yediklerimizi eritiyoruz diye de mutlu ola ola yürüdük.

TOPHANE SAAT KULESİ MEYDANI

Tophane Saat Kulesi’nin meydanına gelince de duygularım pek değişmedi. Meydanda Sırtımı Galataport’a verince görüntü güzeldi tabbi ki. Tophane Kulesi ve Nusretiye Camii’nin ardından İstanbul şahaenydı. Tam tersi dönünce ise karşımda Alışveriş Merkezi vardı. Tek farkı İstanbul Boğazı’nın kıyısında yapılmış olmasıydı. Cami ve Kule ile tezat olmuştu. Keşke tek katlı olsaydı ya da ne bilim doğal taşlar falan kullanılsaydı. Daha fazla yeşil alan bırakılsaydı. Yazılanlara göre “Nefes Alan Mahalle Havası”’nda olacaktı. Sanat olacaktı, kültür olacaktı, tarihi binalar korunacaktı. Gastronomi olacaktı. İlk bakışta mahalle havasını hissettirmiyordu. Yürüdükçe de sokakdı mahalleydı havası yoktu. Bal gibi de AVM idi. Bidiğimiz her yerde olan zincir fast foodların cafelerin rengarenk afişleri kaplamıştı camları duvarları. Avrupada tarihi meydanlarda falan renkli tabela asamaz işletmeler. Şehir planına uygun, tarihi binaları bozmayacak pastel tonlarda küçük boyutlarda izin verilir.

GALATAPORT VE İSTANBUL BOĞAZI

Boğaz yine kurtarmıştı durumu. Sahil şeridinde bulunan mekanlarda otururken manzaranın tadı çıkartılabilirdi. Hafta sonlarında zemin katta olanlar yürüyüş yapan insan selinden manzarayı görebilir mi bilemem ama 1. Katta olanların keyifli olacağına eminim. Sırtınızı binaya verip boğaza nazır oturursanız canım İstanbul beğendirir güzelliği ile size Galataport’u. Zaten henüz bütün mekanlar açılmamıştı. Zamanla daha özel daha butik yerler olacağını düşünüyorum.

CRUISE TURİZMİ & DÜNYANIN İLK YER ALTI KRUVAZİYER TERMİNALİ Gezmeye devam ettikçe duygularım da ufaktan değişmeye başladı. Boğaz boyunca yürüyüş yaparken hem manzaranın tadını çıkartıyor hem de şaşırıyordum. Öyle ya burası yılların Karaköy Limanıydı. Gümrük alanıydı. Kapı neredeydi. Biz Cihangir ’den seyrederken bir Cruise gemisi vardı. Biz şimdi elimizi kolumuzu sallayarak burada nasıl geziniyorduk. Açılır kapanır bir sistem olacağını okumuştum ama kalabalıktan nerede olduğunu anlayamadım. Malum ortalık turist mi, vatandaş yapılmış varlıklı Suriyeliler mi anlayamadığım çoluk çombalak değişik örtülü bürülü çocuk ve kadın ağırlıklı bir kalabalık ile doluydu. Bir dönem Cruise Turizmi emektarı olarak, Galataport’un en olması gereken alanı, adı üstünde portu çok güzel olmuştu. İstanbul’da yıllarca hasret kaldığımız boğazın prensesleri Cruise gemilerini misafir edeceğimiz dünyanın ilk yer altı Kruvaziyer Terminaline kavuşmuş olduk. Gemiler yanaştığı zaman özel bir kapaklı sistemle geçici bir güvenlik ve geçici gümrüklü saha yaratılacak ve sahil şeridi halka açık kalmaya devam edecekmiş. Şahane değil mi? Sektöre uğurlu ve bol kazançlı olmasını, dünyanın her yerinden akın akın turist yağmasını diliyorum.

GALATAPORT KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ

Sergi Galerilerinin bulunduğu binaları görünce Galataport’u daha da sevmeye başladım. Şu sıralarda 2 etkinlik var. İlki Ara Güler’in “ Denize İnen Yol” sergisini gezebildik. Yoğunluk yoktu. Ücretsiz olan bu etkinliği 31 Aralık’a kadar her gün 10.00 – 22.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Monet & Friends Dijital Sanat Sergisinden çok kuyruk vardı bekleyemedik. Siz görmek isterseniz 14 Kasım’a kadar yine aynı saatlerde açık olan bu digital şölen biletini önceden almanızda fayda var. https://biletinial.com/muzik/monet-friends-dijital-sergisi-bky

GALATAPORT CHRİSTMAS MARKET

Galatapor’ta 17-26 Aralık tarihlerinde Christmas Market kurulacak. Paket Postanesi Rıhtımı’nda yer alacak etkinlikte buz pateni pisti, fotoğraf çekim noktaları, ağaç evler, atlı karınca ve yeme içme bölümleri olacak. Biletli olan etkinlikte, hafta içi günde tek seans (16:00-23:00), hafta sonu günde iki seans (12:00-17:00 / 18:00-23:00) olmak üzere girilebilecek. Yalın, Sertab Erener, Edis, Can Bonomo, Cem Adrian konserleri etkinliği şenlendirecek. Biletler: www.passo.com.tr THE PENİNSULA HOTEL İSTANBUL 2022 yılında açılması hedeflenen Peninsula Oteli’i de merak etmiyor değilim. Galataport’ta tarihi yarımadayı seyredecek olan bu özel otel 177 odalı olacak. Dünyada yalnızca 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels boğazın kıyısında misafirlerini ağırlayacak. 15 saniyede açılabilen özel giyotin cepheli bir balo salonunun olacağını duyunca bu projeyi heyecanla beklemeye başladım. Bu kadar büyük yatırımdan sonra bize hayırlı uğurlu olmasını dilemek düşer. Kazancı bol olsun, turistlerle dolsun taşsın…. Son bir tavsiye… Gece başka gündüz başka güzel olan İstanbul Boğazı’nı bir de Galataport’tan seyretmek için akşam üzeri gidip hava karardıktan sonra dönmek lazım.

PANDEMİ & HAYALLER & KARAVAN

TANIŞTIRAYIM YENİ OYUNCAĞIMIZ; UFUKNAME’nin KARAVANNAME’si 

Ufukname’nin Karavanname macerası başlasın diyor, butona basıyorum. Nereden mi çıktı bu karavan? Pandemi sağolsun diyorum ve açıklıyorum… 

Pandeminin en büyük öğretisi  bana göre,;  Öncelikle sağlık… Kendi sağlığımızın aslında tek başına pek de bir önemi yok. Tüm dünya sağlıklı olacak ki normal yaşamımıza devam edebilelim. Hedeflerimizi, hayallerimizi gerçekleştirebilelim. Sonra, gelecek kaygısından birazcık uzaklaşmak ve hayalleri ertelememek. Pandemi sayesinde yarının hiç mi hiç garantisi olmadığını tekrar fark ettim.  Bugünümüzü yaşayalım dedim ve canım kocamın gençliğinden beri hayali olan karavana ikna oldum.  

Seyahat sever bir çift olarak herkes gibi biz de son bir yıldır eve kapandık. Anlaşılan o ki uzun bir süre daha bu durum devam edecek  ve  seyahat bakımından özgür olamayacağız.  

Yazlık fikri bize her zaman ters gelir. Yeni yerler görmek, keşfetmek, gezmek tozmak varken sürekli aynı ortamda olmak bize hiç mi hiç uymaz. Bu anlamda yatırımımızı eve değil seyahat bütçelerimize yapmayı hep tercih ederiz.  

Pandemi psikolojisiyle  yazlık olsa bu süreçte daha mı iyi olurdu acaba dedik azıcık yön değiştirmeye başladık. Yaşlılığımızı demeyeyim de emekliliğimizi daha sakin bir yerlerde geçirmek fikri aklımıza yerleşti. Nerede yaşasak diye bir süre bakındık. Karar veremedik. Yıllardır çoğunlukla yurt dışında geziyorduk. Sevdiğimiz ve bir zamanlar sakin olan bazı yerlerin nasıl da kalabalıklaştığını gördük. Acele etmeyelim,  Marmara’dan başlayıp kıyı kıyı Akdeniz’e kadar uzanalım diye düşündük. Elbet bir yerlere aşık olup, tamam işte budur diyeceğiz… Haritada işaretlerimizi atacağız ve çözümüne bakacağız.  

Sıra geldi yeni oyuncağımıza isim koysak mı ya? Varsa önerileriniz yazın buraya…  

Şimdilik kapanmayalım eve 

Gezelim sırtımızda kendi otelimizle  

Daha genciz nasılsa 

Düşüyoruz yollara  

Başlasın Ufukname’nin Karavanname’si 

Basıyoruz butona 

KORONA BİZİM DE KAPIMIZI ÇALDI

BİTSİN BU COVİD 19 İLLETİ 

Binlerce kere şükürler olsun ki vız geldi tırıs geçti.  Azıcık öksürük, boğaz ağrısı ve halsizlikle evde hafif yollu atlattım. Ama adı bile korkutmaya yetti. Baktım ki gencim bir türlü aşı sırası gelmiyor… Sağlıkçı ailelerini de düşünen yok… Çok büyük risk altında olduğumuz halde, Aşı listesine alalım diye hiç kimsenin aklının ucundan geçmiyorduk. Bari antikorlarımı kendi kendime üreteyim dedim. 

Bu kadarıyla gelmiş geçmiş olsun diyor izolasyon sürecinde yanımda olanlara teşekkür ediyorum. Bir kez daha anladım ki harika bir ailem ve sıkı dostlarım varmış. Her Allah ın günü arayıp ihtiyacım var mı diye soran, gerçekten benim için endişelenen, kapına çorba bırakayım diyen canlarıma binlerce teşekkürler. Hayat arkadaşım, eşim ve her şeyime de ayrıca minnettarım. Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmadı. Çok yoruldu. 

İzolasyon süresi sayelerinde nasıl geçti anlamadım. Bütün günümü telefonda konuşarak yazışarak geçirdim. Bizim kapımızı çalan bu illet başkasına uğramasın. Bitsin gitsin artık… Bütün dünya sağlığına kavuşsun  

BAYRAMDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

RAMAZAN BAYRAMI mı ŞEKER BAYRAMI mı ?

Sizce aslı nedir? Ramazan Bayramın’na neden Şeker Bayramı denir?

İşin aslını öğrenmek için Arapça da ki karşılığına bakmak gerekir diye düşündüm. Başlarda “İftar Bayramı”  olarak geçtiği sonrasında ise 30 gün boyunca tutulan oruç nedeniyle “Şükür Bayramı”’na dönüştüğünü okudum. Şükür dilimize Şeker olarak geçmiş ve yıllarca Şeker Bayram’ı olarak kutlanmış. Keşke Şükür Bayramı olarak kalsaymış. Çok daha anlamlı olmaz mıydı?

Aslında misyonu aynı. Bir ay boyunca tutulan oruç sonrasında, son iftardan sonra yapılan kutlama. Sevdiklerimizle bir araya gelip kucaklaşmak, ailecek hep birlikte elimizde şekerler, lokumlar veya çikolatalarla büyüklerimizin ziyaret edilmesi.

Bu geleneğimizin ne kadar kıymetli olduğunu, dünya genelinde yaşadığımız salgın nedeniyle acı bir şekilde öğrenmiş durumundayız.  Bu bayramda dört gün boyunca evlerimizde karantinada olacağız ve maalesef sevdiklerimizle kucaklaşa mayacağız.

Son zamanlarda zaten yapıyor muyduk diyenler olabilir. Yoğunluktan bayramları evlerinden ailelerinden uzak geçirip tatil fırsatına dönüştürenler çoğunlukta mıdır?

Teknoloji var nasılsa görüntülü konferanslar sayesinde bayramlaşırız nasılsa şeklinde avunanlar da olabilir.

Bu bayram her türlü hüzünlü olacağız. Çocukluğumuzdaki kalabalık bayram sofralarını özleyeceğiz.

Bir sonraki bayramda sağlıkla kucaklaşmak dileklerimle iyi bayramlar…

7 TEPENİN ŞEHRİNDEN 7 KITAYA

(FROM 7 HILLS TO 7 CONTİNENTS)

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI 23 NİSAN KONSERİ

T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda “7 Tepenin Şehrinden 7 Kıtaya” sloganıyla müthiş bir konser organize edildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının YouTube kanalından Türkiye saatiyle (GMT+3) 19:00’da izleyebilirsiniz.

Ayasofya Müzesi, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Haliç ve Boğaziçi’den yayın yapılacak.  İstanbul’un simgesi sayılan bu 7 farklı noktadan bütün dünyaya sevgi ve birlik ışığı saçılacak. Covid – 19 salgını dolasıyla içinde bulunduğumuz bu korkunç zamanda dayanışma mesajı olması ümit edilen konserin programı ise harika.

Konser, Yunus Emre’nin “Dünya benim rızkımdır, insanlıksa milletim” sözleriyle başlayacak.

Piyanist İdil Biret, İstanbul Boğazı’nda “İnsanlık Senfonisi” olarak bilinen Bethoven’ın 9. Senfonisi’ni icra edecek.

İstanbul’un Boğaziçi’nin simgesi sayılan Kız Kulesi’nde yine Yunus Emre’nin “Ben Yürürem Yane Yane” ilahisini Bora Uymaz seslendirecek ve Şirin Pancaroğlu Arp ile eşlik edecek.

Ayasofya’da neyzen Yavuz Akalın “Segah Peşrev” (Yusuf Paşa), Topkapı Sarayı’nda Udi Murat Bağdatlı “Kürdilihicazkar Longa” (Kemani Sebuh), Galata Kulesi’nde flüt ile  Elif Yurdakul Baykurt “Syrinx” (Claude Debussy), Dolmabahçe Sarayı’nda tamburi Özer Özel ve kemence sanatçısı Aslıhan Özel “Nihavend Saz Semai” (Mesut Cemil Bey), Pierre Loti Tepesi’nde kanuni Serkan Mesut Halili “Şehnaz Longa” (Santuri Ethem Bey) eserleri ile dünyaya seslenecekler.

Watch the concert “From 7 hills to 7 continents” organized by the Presidency of the Republic of Turkey on April 23, National Sovereignty and Children’s Day on the YouTube channel of Communications.
23 April 2020   19:00 
http://youtube.com/iletisimbaskanligi

Bu muhteşem konsere içinden deniz geçen dünyanın en güzel şehri İstanbul manzaraları fonda görsel şölen oluşturacak. Saatlerinizi şimdiden ayarlayın ve bu etkinliği kaçırmayın.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılı kutlu olsun. Dünyadaki tek çocuk bayramı olan 23 Nisan,  Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara en büyük armağanı . Uğurlu olsun , tüm dünyadaki kalpleri birleştirsin. Birlik ve dayanışma olsun. Müzik iyileştirici olsun. Dünyamız bu salgın illetinden bir an önce kurtulsun.

VATİKAN

DÜNYANIN EN KÜÇÜK ÜLKESİ

Son 15 yılda 3 farklı mevsimde ziyaret etmek şansını bulduğum Vatikan, hem yüzölçümü olarak hem de nüfus olarak dünyanın en küçük ülkesidir. Katolik dünyasının merkezi olan bu kutsal şehir devleti Roma’dadır. 1929 yılında kutsal bir şehir olarak ilan edilmiştir. Yaklaşık 1.000 kişilik bir nüfusa sahiptir. Dünyanın en çok ziyaret edilen ülkesidir. Yılın her günü güvenlik girişlerinin önünde uzun kuyruklar oluşmaktadır. Turistler ziyaret edebilmek için saatlerce beklemektedirler. Ziyaretçilerin bir kısmı Roma gezilerinin bir gereği olarak  yalnızca turistik amaçlı buraya gelmektedirler. Diğerlerinin amacı ise dinseldir. Katolikler için bu kutsal yerin ziyareti kısmi haç görevi sayılır.

Katolik mezhebinin ruhani lideri Papa Vatikan Devletinin de başkanıdır. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen din adamları ve İsviçreli muhafızlardan oluşan küçük sembolik bir ordu yerleşik nüfusunu oluşturmaktadır. 0,44 km karelik bir alana sahiptir.

Kendi küçük bütçesi büyük devletin bir çok gelir kaynağı vardır. Doğrudan ve dolaylı olarak sahip olduğu onlarca medya yayın aracı; TV kanalları, radyo istasyonları, kablolu yayınları, gazete ve dergileri bulunmaktadır. Reklam gelirleri, Katoliklerden kesilen kilise vergisi, bağışlar, hediyelik eşya satışlarından elde edilen gelirler bütçesini oluşturmaktadır.

AZİZ PETRUS BAZİLİKASI ve AZİZ PETRUS MEYDANI

AZİZ PETRUS MEYDANI… ( GÖRÜNTÜ 360 DERECEDİR. DÖNDÜREBİLİRSİNİZ)

Bazilikaya ismini veren Aziz Petrus, İsa’nın 12 havarisinden birisidir. İlk Papa olan Aziz Petrus burada defnedildiği için, kabri olan bu alan her daim kutsal sayılmış, ziyaret edilmiş ve korunmuştur. Ana meydan olan Aziz Petrus’un korumasını İtalyan polisi yapar. Diğer kısımları ise yerli nüfusu oluşturan İsviçre Muhafızları üstlenirler.

Vatikan’a ana giriş kapısından girdiğinizde oldukça geniş ve uzun bir cadde sizi karşılar. Cadde boyunca sağlı sollu dükkanlarda restaurantlar, hediyelik eşya dükkanları ve kafeler yer almaktadır. Yerde tek bir toz tanesi bile yoktur. Tertemiz pırıl pırıl bu caddenin sonunda Aziz Petrus Meydanı vardır. Meydanın ortasında bir dikilitaş ve iki yanında çeşme yer alır.  Tam  karşınızda da Aziz Petrus Bazilikası tüm heybetiyle durmaktadır. Meydan ve içerisindeki herşey simetriktir. Adeta  cetvelle kalemle milimetrik hesaplarla özenle yapılmış bir tablo gibidir.

VATİKAN’a NASIL GİDİLİR?

Vatikan Roma şehrinin içindedir. Birkaç günlüğüne şehri gezmeye geldiyseniz bir gününüzü mutlaka buraya ayırmalısınız. Roma şehri yürüyerek gezilir. Araç kiralamak çok gereksizdir. Tarihi mekanların çevresinde park yeri bulmak eziyettir. Aynı zamanda çok pahalıdır. Son kuzey İtalya gezimizi Roma’da noktalamıştık. En son Roma’dan İstanbul’a uçmuştuk. Dolayısıyla kiraladığımız aracı otele yakın bir otoparkta iki gün boyunca bırakmıştık. Günlük 35€ ücret ödemiştik. Ciğerimize oturan bu rakamı hiç unutmuyorum. Neyse konumuza dönelim şehirde kısa mesafelerde taksi kullabilirsiniz. Ya da günlük veya kaç gün kalacaksınız toplu taşıma bileti alabilirsiniz. Bu biletler saatlik olarak da alınabilmektedir. Büfelerde satılmaktadır ve metro, otobüs vs. tüm araçlarda geçmektedir. İlk bindiğiniz araçta matikten geçirince saat işlemeye başlar. Ana istasyondan ve meydanlardan Vatikan’a giden otobüsler vardır. Taksi yerine bunları tercih ederseniz çok ekonomik olur. Metro ile de gidebilirsiniz. Ancak otobüs durağı giriş kapısına çok daha yakın bir noktada. Ben zaten Roma’da metroyu hiç tercih etmiyorum. Otobüsle etrafı seyrederek seyahat etmek çok daha keyifli.

VATİKAN’a GİRİŞ ÜCRETLİ Mİ? KIYAFET MECBURİYETİ ve DİĞER KURALLAR NELER?

AZİZ PETRUS BAZİLİKASI … ( GÖRÜNTÜ 360 DERECEDİR. DÖNDÜREBİLİRSİNİZ)

Bazilika bir ibadet yeri olduğundan giriş  ücretsizdir. Kubbeye çıkarsanız 7€ ödüyorsunuz. Güvenlikten geçerken kıyafetinizin uygun olup olmadığı da kontrol edilir. Yazın uzun şort ve tişört ile  girebilirsiniz ancak kısa şort, atlet, dekolte kıyafetler kesinlikle kabul edilmez. Omuzların ve bacakların kapalı olması gerekir. Bu amaçla hediyelik eşya dükkanlarında üç beş euroya Vatikan eşarpları satılmaktadır.

Vatikan’a girişte büyük sırt çantaları ve valizler kabul edilmiyor. Bunları bırakabileceğiniz bir yer mevcut.

VATİKAN’DA FOTOĞRAF VE VİDEO YASAĞI VAR MI?

Vatikan genelinde fotoğraf ve video çekerken sorun yaşamazsınız. Ama Sistine Şapeli’nde fotoğraf ve video çekmek yasak. Bir diğer kural da, sessiz olunması gerekiyor. Her ne kadar    kalabalık nedeniyle sessizlik konusunda başarı sağlayamasalar da fotoğraf ve video çekimi konusunda oldukça dikkatliler.

DOME (KUBBE)’ye TIRMANMALI MIYIM?

Güvenlik kapısından geçtikten sonra solu takip ederseniz Bazilika’nın içerisine girersiniz. Sağı takip ederseniz Kubbe’ye çıkarsınız. İlk önce soldan gitmenizi tavsiye ederim. Ne de olsa uzun bir kuyrukta saatlerce beklemiş olacaksınız. Biz ilk ziyaretimizi Temmuz sıcağında yapmıştık. Eşim ve o zamanlar henüz 7 yaşında olan kızım yanımdaydı. Güneşin altında kuyrukta kavrulduktan sonra kubbeye tırmanacak mecali bulamamıştık. Yalnız olsam tırmanmasam çatlardım tabi. Belli bir kata kadar asansör var aslında. Sonrasında dar ve dik bir merdivenden tırmanmanız gerekiyor. Belli yaşın üzerindeyseniz, spor yapmıyorsanız, sigara kullanıyorsanız, tansiyon, kalp ve solunum sorununuz varsa ve azıcık kiloluysanız tavsiye etmiyorum. Hem çıkmadım hem nereden mi biliyorum? Acentecilik dönemlerimde İtalya’ya çok operasyonlar yaptım oradan biliyorum. Videolarını izledim ve rehber dostlarımın görüşlerine başvurdum. Vatikan’ı ve Roma’yı tepeden görmenin çok keyifli olacağını tahmin etmek zor değil. Zamanınız varsa ve kendinize güveniyorsanız gelmişken Kubbeye de çıkın tabii ki. Ama unutmayın asansörde ikinci bir kuyruk bekleyeceksiniz.

VATİKAN’DA AYA SOFYA YAZISI

Siz en iyisi beni dinleyin ve sola dönüp Bazilika’nın içerisine girin. Dünya’daki en büyük Bazilikalarının büyüklük sırasıyla işaretlendiği orta alanda Aya Sofya’nın adını bulun. Hagia Sophia çizgisi üzerinde durun ve iliklerinize kadar heyecana kapılın.

Yeri gelmişken şuraya bir link atıvereyim de Aya Sofya  yazımı da okumadan geçmeyin.

Ayine denk gelirseniz çok şanslısınız binanın muhteşem bir akustiği var.

Mercedes-Benz Visitor’s Center

OTOMOBİL TUTKUNLARI BURADA MI?

 Mercedes-Benz US International Visitor Center&Museum 

(One & Only: Mercedes-Benz Visitor’s Center)

Almanya dışında Mercedes Benz’in tek ziyaret merkezi ve müzesi Tuscaloosa Alabama’da bulunuyor. İlk olarak 1997 yılında açılan ve yakın zamanda bir süre önce yenilenen Ziyaretçi Merkezi’nde Dünyanın ilk otomobili olarak bilinen 1886 Benz Patented Motor Car modelinden, yepyeni 2016 GLE Coupe SUV’a kadar çeşitli araçlara ev sahipliği yapıyor.

Müzede Mercedes’in klasik otomobilleri, otantik yarış arabaları, firmanın eşsiz güvenlik sergisi ve hediyelik eşya mağazası bulunuyor.

Ziyaretçi merkezi hafta içi her gün 8:30-16:30 arasında açık ve giriş ücretsiz. Önceden online olarak rezervasyon yaptırırsanız düşük bir meblağ karşılığında rehberli turlar da mevcuttur.

Bence rehbere gerek yok. Buralara yolunuz düşerse birkaç saatliğine uğrayıp görsel bir ziyafet çekin yeter. Otomobil tutkunuysanız tabi bilemiyorum.

Sizin için bütün salonları 180 derece açıyla çektim… Keyifli seyirler.

Bu yazıyla birlikte  TUSCALOOSA ALABAMA yazılarıma da bir göz atın derim.

EVDE KAL TÜRKİYE

EVDE HOŞÇA VAKİT GEÇİRMEK İSTEYENLERE DİGİTAL PLATFORMLAR

Covid-19 salgını sebebi ile içinde bulunduğumuz bu karantina günlerinde bir çok kurum, kuruluş ve organizasyon arşivlerini ve etkinliklerini dijitale taşıyarak evlerimizde hoşça vakit geçirmemizi sağlayan yapılar haline geldiler.

Bu içeriklerden bazılarını derleyerek liste halinde Blog Sayfamda paylaştım ve ara ara güncellemek arzusundayım.

Canlı izlemeniz çok zor olan dünyaca ünlü bir orkestranın konserini izleyebilir ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Ya da her zaman ziyaret edemeyeceğiniz müthiş bir müzeyi sanal olarak gezebilirsiniz. “Arkası Yarın” dersem kaçınız hatırlarsınız bilemiyorum ama 1980’lere, 1990’lara nostaljik yolculuk yapmak isteyenler, Radyo Tiyatroları kanallarını dinleyebilirler. Oturduğunuz yerden sanal tur ile bir sergi gezebilir veya tiyatro izleyebilirsiniz. Hatta rehber eşliğinde yeni bir şehir turu yapabilir, tarihi bir mekanın tam ortasında kendinizi bulabilirsiniz. Yeni bir şeyler öğrenmek, kendilerini geliştirmek, yabancı dillerini tazelemek isteyenler buyursunlar eğitim siteleri sizleri bekliyor. Çocuklarınızla birlikte değişik zaman geçirmek isterseniz de çocuk müzelerinin sitelerinde gezintiye çıkabilirsiniz.

Tüm bunlar ve daha bir sürü şey aşağıda listelediğim sitelerde. Üstelik çoğunluğu ücretsiz. Ücretli olanlar da şu anda bir süreliğine ücretsiz.

Evde oturmaktan sıkılıyorum bahanesi yok seçeneklerimiz çok…. En kısa zamanda sağlıklı günlerde görüşmek üzere keyifli seyirler…

RADYO TİYATROLARI

Radyo Tiyatrosu Tutkusu :

https://www.youtube.com/channel/UCedN9P4NtjNI8x-Tt7a_AYQ

Radyo Tiyatrosu

Arkası Yarın :

https://www.youtube.com/channel/UCkjtENihGrRFfsbvdryWfsg

FİLM SİTELERİ

http://www.openculture.com/freemoviesonline

https://www.ontheboards.tv

MÜZE SİTELERİ

https://www.metmuseum.org/art/collection/

https://www.uffizi.it/mostre-virtuali

https://www.museodelprado.es/en/thecollection/art-works

https://www.britishmuseum.org/collection

http://www.museivaticani.va/content/museivaticani/it/collezioni/catalogo-online.html

https://www.nga.gov/index.html

https://www.brooklandsmuseum.com/explore/our-collection

https://www.metmuseum.org/about-the-met/policies-and-documents/open-access

http://archaeology.cityofnewyork.us/

https://collection.cooperhewitt.org/

https://www.clevelandart.org/art/collection/search

https://www.albrightknox.org/search-collection

https://www.cmog.org/collection/search

https://www.thehenryford.org/collections-and-research/digital-collections/

https://akronartmuseum.org/collection/

http://collections.museumca.org/

https://artsandculture.google.com/partner/musee-dorsay-paris?hl=en

https://artsandculture.google.com/entity/pergamon/m05tcm?hl=en

https://artsandculture.google.com/partner/van-gogh-museum?hl=en

https://artsandculture.google.com/partner/the-j-paul-getty-museum?hl=en

http://www.arkassanatmerkezi.com/article.aspx?pageID=18

https://www.istanbulmodern.org/tr

https://www.louvre.fr/en/visites-en-ligne

https://artsandculture.google.com/streetview

https://artsandculture.google.com/streetview/solomon-r-guggenheim-museum-interior-streetview/jAHfbv3JGM2KaQ

https://artsandculture.google.com/streetview/rijksmuseum-first-floor

https://artsandculture.google.com/streetview/pergamonmuseum-staatliche-museen-zu-berlin/

https://artsandculture.google.com/streetview/tokyo-fuji-art-museum/

htps://www.salvador-dali.org/en/museums/dali-theatre-museum-in-figueres/visita-virtual/

KİTAP SİTELERİ

https://www.iletisim.com.tr/

https://www.versobooks.com/blogs/4604-free-quarantineebooks

TARİHİ MEKANLAR

https://artsandculture.google.com/streetview/pompeii/DQHczKZUoHnwiQ?sv_lng=14.48418191683751&sv_lat=40.75066521659861&sv_h=56.14927890003092&sv_p=8.471776713440619&sv_pid=Wd1TNLs3B0y1eYw3fqsPQQ&sv_z=1.0000000000000002

https://artsandculture.google.com/streetview/palace-of-versailles/cwE5CwK49O0y5Q?sv_lng=2.1204786000000695&sv_lat=48.8051117&sv_h=197&sv_p=0&sv_pid=hNvuL7DMigMQkjP6BRku1A&sv_z=1

https://artsandculture.google.com/streetview/colosseum-outdoor-rome/KgEJeSGoJrgR3w

https://artsandculture.google.com/streetview/the-bolshoi-theatre/uQElUd0jgV2jeg?sv_lng=37.61877500669186&sv_lat=55.76002287132002&sv_h=345&sv_p=0&sv_pid=ct3HG2PEX5LE2nlG7cDIwQ&sv_z=0.9999999999999997

https://artsandculture.google.com/streetview/op%C3%A9ra-national-de-paris/MwFixmW5o_f5jw?sv_lng=2.33164307268342&sv_lat=48.87215089180122&sv_h=164.93&sv_p=0&sv_pid=yhSFWB9ONtfp29xwyB2BTw&sv_z=1.0000000000000002

https://artsandculture.google.com/exhibit/prambanan-architectural-magnificence/eQIyCjd9u0u8Lg

KONSERLER VE ETKİNLİKLER

https://www.socialdistancingfestival.com/

https://www.digitalconcerthall.com/en/home

https://www.metopera.org/

https://www.idfa.nl/en/collection/documentaries?page=1&filters[tvPrice]=Free

https://archive.org/details/etree

https://www.vancouversymphony.ca/vso-livestream/

https://www.socialdistancingfestival.com/live-streams

SERGİLER

https://artsandculture.google.com/search?q=george%20peabody

http://www.arkassanatmerkezi.com/article.aspx?pageID=11

https://virtuelles-migrationsmuseum.org/en/about-the-museum/

https://rememberinglincoln.fords.org/node/364

https://artsandculture.google.com/theme/12-banksy-murals-you-can-see-on-street-view/NwLyuEgokJgAKQ

https://www.istanbulmodern.org/tr/sergiler/sanatci-ve-zamani-sanal-tur_2249.html

https://www.istanbulmodern.org/tr/sergiler/gecmis-sergiler/yuzyillik-ask_1436.html

http://www.evin-art.com/

ÇOCUKLAR İÇİN MÜZELER

https://www.tate.org.uk/kids

https://www.metmuseum.org/art/online-features/metkids/

https://prairieplay.org/seize-the-play/category/recipes-for-play/

https://makeshopshow.wordpress.com/

https://www.licm.org/play-outside/

https://www.nma.gov.au/learn/diy?

https://naturalhistory2.si.edu/vt3/NMNH/z_tour-031.html

EĞİTİM SİTELERİ

https://www.moma.org/learn/moma_learning/

https://www.youtube.com/thebrainscoop

https://www.youtube.com/user/hammermuseum

https://www.rammtimetrail.org.uk/

BULGARİSTAN KUKERLANDİA FESTİVALİ

KUKERLANDİA BULGARİSTAN’ın 3.000 YILLIK FESTİVALİNE KÖTÜ RUHLARI KIŞKIŞLAMAYA GİDECEKTİK GİDEMEDİK. SAĞLIK OLSUN

Bulgaristan’ın Yambol kentinde düzenlenen “Kukerlandia Festivali”  3.000 yıldır  “kötü ruhları kovma” ritüelini gerçekleştirir. Maskeli göstericiler  renkli görüntülere sahne olur. Festivalde baharın yaklaştığı günlerde kıştan kalan kötü ruhlar kovulur.

Antik çağ geleneği olarak Trakya, Bulgaristan ve Yunanistan’da yaşayan halktan günümüze kadar ulaşan festivalde, maskeli ve renkli kostümlü gruplar ilginç gösteriler yaparlar.

Yambol Belediyesinin düzenlediği festivalde yarışmalar düzenlenir. Katılan gruplar, kötü ruhların maskeler ve çan sesiyle kovulmasını anlattıkları gösterilerini jüriye beğendirmeye çalışırlar.

El yapımı “kuker” maskeler ve üstlerindeki sayıca fazla çanlarla gösterilerini sunan grupların,  savaşçıları temsilen giydikleri kıyafet ve çıkardıkları sesler  oldukça ilginçtir.

Türkiye ve Yunanistan gibi komşu ülkelerden festivale ilgi yoğundur. Her geçen sene daha fazla sayıda turlar Yambol’a gruplar taşımaktadır.

Edirne’den 1,5 saatlik bir kara yolculuğu ile Yambol’a ulaşılıyor. Gösteriler  izlenip dans ediliyor. Kötü ruhlar kışkışlanıyor. Gitmişken de yenilip içilip eğleniliyor. Dönüşte birazcık alışveriş yapılıyor. Çok seviyorum arada kısa kısa komşulara kaçmayı. Biraz Avrupa havası koklayıp eve dönmeyi.

Bu yıl 29 Şubat Cumartesi gününe denk gelen coşkuya ben de arkadaşlarımla katılacaktım. Nasip değilmiş. Sınırlarımızda yaşadığımız mülteci sorunları nedeniyle gezimizi iptal etmek zorunda kaldık. Seneye inşallah sağlık olsun dedik ve tadımızı kaçırmadık.

O günlerde daha bilemiyorduk küresel bir salgın Corona virüsüyle yapacağımız savaşı. Dualarımız en az zararla en kısa zamanda bunu da atlatmak için. Bu virüsün ilacı ve aşısı bulunsun… Hastalar acil şifa bulsun… Sağlıkçılarımız zarar görmesin.. Çocuklarımız ve gençlerimiz okullarına, çalışanlarımız işlerine kavuşun. Ekonomik kriz olmasın… Dünyamız rutinine dönsün. Biz nasılsa daha çok festivallere gideriz. Sağlıklı günlerde görüşmek dileğimle….Şimdilik #EVDEKALTÜRKİYE

CHRISTMAS MARKETLERİ SEVENLER PARMAK KALDIRSIN …

SİZCE BU PAZARLAR TARİHİ MEYDANLARI ESKİ ŞEHİRLERİN ATMOSFERLERİNİ BOZUYOR MU? YAKIŞIYOR MU?

Avrupa Şehirlerine yaptığım ziyaretlerde defalarca Christmas marketlere denk geldim. Kasım sonundan itibaren seyahat ediyorsanız ortalık bir başka canlı, bir başka enerjik olur hemen her yerde.

Sizi bilmem ama ben çok seviyorum Christmas zamanını. Bazen özellikle seyahatlerimi denk getiriyorum. Neşeli tezgahları geziyorum. Peynirlerin, tatlıların tadına bakıyorum. Bir öğünümü de bu marketlerde geçiştiriyorum. Sosisli sandviçimi sobaların altında ahşap masalarda yiyorum. Sıcak şarap pek yakışıyor bu atmosfere. İçinizi ısıtıyor soğuk kış gününde.

İTALYA’DA CHRİSTMAS MARKETLER

Kasım sonunda eşim ve iki arkadaşımızla yaptığımız İtalya seyahatimizde konuyla ilgili biraz görüş değiştirdim. Tek ülke tek şehirlere yaptığımız birkaç günlük ziyaretlerde, denk gelirse hoşuma giden bu pazarlar bu defa azıcık sıkmaya başladı. Neden mi? Birincisi 15 farklı şehrin tamamında benzer atmosferle karşılaşmak cazip gelmedi. Bazı şehir ve meydanlarda henüz kuruluş aşamasına denk geldik. Canım eski şehirler, vinçlerin gürültü patırtısı altında kötü bir inşaat şantiyesine dönüşmüştü. Ayrıca bir çok  Avrupa şehrinin geniş meydanlarına sokaklarına yakışan bu marketler, İtalya’nın bazı ortaçağ şehirlerinin eski şehir meydanlarının dokusunu bozmuştu. Bazı şehirlerde küçük meydanlara çok büyük ve yüksek stantlar yapılmıştı. Meydanı seyrederek bir kahve keyfi yaparım hayallerimi alt üst etmişti. Konuyla ilgili çektiğim videoları ve fotoğrafları instagram hesabımda sabitlediğim hikaye dosyalarında izleyebilirsiniz. Sözünü ettiğim 15 şehrin  isimlerine göre dosyaladım. Beğenilerinize sundum. @ufukname

Sanırım bu Christmas marketler en çok Colmar gibi masal şehirlere yakışıyor. Tarihi binaların çevrelediği eski şehir meydanlarına yakışmıyor.

İSTANBUL’DA CHRISTMAS MARKETLER VE YENİ YIL

Son yıllarda biz de de durum pek farklı değil. Nişantaşı, Bağdat Caddesi ve bütün alışveriş merkezleri çoktan süslendi ve püslendi. Caddeler, vitrinler ışıl ışıl oldu. Kimileri evlerine ağaçlar kurdu. Işıklar astı. Hediye alma telaşı başladı. Mağazalar doldu taştı. Tatlı bir telaş sardı her yanı.

AĞAÇ SÜSLEMEK ESKİ BİR TÜRK GELENEĞİDİR

Kimileri eleştirdi durdu. Ağaç süslemek de neymiş.. Yok efendim gavur icadıymış…Yok efendim bizim bayramımız değilmiş. Ağaç süslemenin eski bir Türk geleneği olduğu her yıl olduğu gibi bu yıl da yazıldı durdu. Biz Noeli değil yeni yılı kutluyoruz diye anlatmaya çalışanlar oldu.

Bırakalım herkes gönlünce evini, dükkanını, vitrinini süslesin. Nasıl kutlamak istiyorsa kutlasın. Gönüller şen olsun. Dilekler gerçekleşsin. 2020 bereketiyle, huzuruyla ve mutluluğuyla gelsin. Merry Christmas ve Şimdiden Mutlu Yıllar…